Son dönemde Türkiye'de yaşanan büyük dolandırıcılık olayları arasına katılan bir vakada, 36 bin kişiye hayal satıldığı ve toplamda 10 milyar lira dolandırıldığı iddia ediliyor. Dolandırıcıların, kurbanlarına tatil hayalleri sunarak büyük miktarda para topladığı ve bunları yurt dışındaki offshore hesaplara aktardığı belirtiliyor. Etkileyici bir pazarlama stratejisiyle hareket eden bu dolandırıcıların, turizm firması olduklarını iddia ederek insanları kandırmaları, kamuoyunda büyük bir infial yarattı.
İlk olarak sosyal medyada ve internet üzerinden yapılan tanıtımlarla başlayan bu süreç, birçok insanın hayalini gerçekleştirmek için paralarını bu dolandırıcılara kaptırmalarıyla sonuçlandı. Üzerine daha fazla bilgi ve araştırma yapmaya başlayan mağdurlar, dolandırıcılığın arka planını öğrenince gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldı. Bu durumu giderek artan şikayetler ve mağduriyetleriyle ilişkilendiren uzmanlar, dolandırıcıların hedef kitlesini iyi bir şekilde analiz ettiklerini ve tatil hayali gibi yaygın bir arzuyu suistimal ettiklerini vurguluyorlar.
Mağdurların ifadesine göre, dolandırıcılar, tatil paketlerinin üzerinde yer alan görseller ve hayali tatil senaryolarıyla insanları etkileyerek kazanıyorlar. Kaliteli ve uygun fiyatlı tatil fırsatları sunma vaadiyle yola çıkan dolandırıcılar, aynı zamanda acentelerin güvenirliğini de kullanarak birçok kişiyle doğrudan iletişime geçiyor. Dolandırıcıların, topladıkları paralarla ne yaptıkları ise merak konusu oldu. Birçok mağdur, yatırdıkları paraların nereye gittiğini sorduğunda ise “Örgüt değil turizm firmasıyız” gibi açıklamalarla karşılaştıklarını aktardı.
Dolandırıcılığın yüz binlerce insanın hayatını nasıl etkilediğine dair birçok acı hikaye bulunuyor. Tatil planları yapan aileler, hayatlarının bir dönemini tasarruf ederek biriktirdikleri paraları bu dolandırıcılara kaptırmak zorunda kaldılar. Hastalıkla mücadele eden insanlar, tatil hayalleri ile dolandırıldıkları için daha büyük bir kayba uğradıklarını, bu durumun onların ruhsal durumlarını etkilediğini belirtiyor. Annesinin kanser tedavisi için biriktirdiği parayı tatil hevesi ile dolandırıcılara kaptıran bir mağdur, “Başka bir hayalim kalmadı” diyerek yaşadığı derin üzüntüyü dile getiriyor.
Devlet kurumları, dolandırıcılık olayının ortaya çıkmasının ardından harekete geçmekte gecikmedi. Emniyet güçleri, dolandırıcılara yönelik operasyonlar düzenlemeye ve mağdurların paralarını geri almaları için gerekli tüm adımları atmaya çalışıyor. Ancak yaşanan bu süreçte, nasıl bir plan ve organizasyon içinde hareket ettikleri daha fazla sorgulanmaya başlandı. Kilit noktalardan biri ise etkin bir şikayet mekanizmasının oluşturulması ve mağduriyetlerin giderilmesine yönelik hızla harekete geçilmesi gerektiği.
Sonuç olarak, Türkiye’de dolandırıcılık olayları giderek artmakta ve mevcudiyeti birçok insanın hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Hayali tatil için paralarını kaptıran insanların yanı sıra, dolandırıcılara geçit vermemek adına tüm vatandaşların bilinçlenmesi, güvenilir tatil şirketlerinden alışveriş yapmaları, internet üzerinden yapılan kampanyaları ince eleyip sık dokumaları gerektiği ortaya çıkmıştır. Dolandırıcılığın önüne geçmek ve mağdurların sesini duyurmak için, sosyal medya gibi platformlar etkin bir şekilde kullanılmalı ve yaygın farkındalık yaratılmalıdır.