İstanbul, 22 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen 5.6 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Depremin ardından İstanbul’un çeşitli bölgelerinde hasar gören binaların durumu araştırılmaya devam ediyor. Ancak, bu araştırmaların hemen ardından, İstanbul’un Bakırköy ilçesinde yapılan bir incelemede, hasar tespit raporlarına rağmen bir binanın çökmesi, şehrin yapı güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Depremin hemen ardından, İstanbul’un birçok bölgesinde panik hakim oldu. İnsanlar sokaklara dökülürken, birçok bina hasar gördü. İlk belirlemelere göre, Bakırköy’de bulunan 10 katlı bir apartmanın çatısı çökerken, duvarlarında da ciddi çatlaklar oluştu. Olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Çöken binanın bulunduğu bölgede yaşayanlarla görüşen yetkililer, olaydan haberdar olanların büyük bir şok yaşadığını ve bu durumun, özellikle yaşlı ve çocuklar için son derece tehlikeli olduğunu belirtti.
Bakırköy Belediyesi, çöken binanın kesinlikle kullanıma kapatıldığına dair iddiaları reddetti ve bunun ardından yaşanan olayın, bina yöneticisinin ihmaliyle ilgili olduğunu açıkladı. Ancak, halk arasında bu durum, İstanbul’daki birçok binanın deprem güvenliği standardını sorgulanır hale getirdi. Kentin yapı yoğunluğu ve eski binaların varlığı, deprem sonrasındaki hasarları artıran faktörler arasında yer alıyor. Bu durum, depreme dayanıklı yapılaşmanın önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Çöken binanın enkaza dönen yapısının altında kalanların varlığı ve yaşayıp yaşamadıklarıyla ilgili haberler aralıklarla gelmeye devam etti. Acil durum ekipleri, molozların altında kalanları bulmak için yoğun çaba sarf etti; özel eğitimli köpekler ve ekipmanlar kullanarak kurtarma çalışmalarına hız kesmeden devam etti. Son dakikada, enkaz altında kalan 3 kişi sağ olarak kurtarıldı, ancak maalesef birçok insan için bu haber çok geç geldi. Çöken binanın yıkımından sonra yapılan araştırmalarda, binanın yapımında kullanılan malzemelerin kalitesiz olduğu ve depreme dayanıklılığının yeterli olmadığı anlaşıldı.
Bakırköy Belediye Başkanı, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için, mevcut binaların denetimi konusunda daha sert önlemler alınacağını açıkladı. Kamu kurumlarını, inşaat firmalarını ve vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyaran başkan, “Bu tür olaylar, sadece bina sahiplerinin sorunu değil, hepimizin meselesi. Şehrimizin güvenliği için hep birlikte önlem almalıyız” şeklinde konuştu.
İstanbul'da akan bu olay, aynı zamanda uzun zamandır gündemde olan kentsel dönüşüm projelerinde de gözden geçirilmesi gereken birçok unsuru ortaya koydu. Uzmanlar, sadece deprem sonrası mevcut binaların güvenliğini artırmanın değil, aynı zamanda yeni yapılaşma projelerinin de sorgulanması gerektiğini vurguluyor. İstanbul’un deprem riski göz önünde bulundurulduğunda, bu tür felaketlerin önüne geçmek için acil önlemlerin alınması zaruridir.
Olayın ardından gelen tepkiler arasında, halkın sosyal medya üzerinden tepki gösterdiği ve bu tür olayların yaşanmaması için devletin daha fazla denetim yapması gerektiği yönündeki çağrılar öne çıktı. Ayrıca, yaşananların sadece bir bina ile sınırlı kalmaması nedeniyle, tüm İstanbul genelinde benzer yapıların durumlarının gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi.
İstanbul’un yapı güvenliği ile ilgili uzmanların görüşlerini almak amacıyla düzenlenecek toplantılar ve seminerler, bu konu üzerine tartışma yaratmayı hedefliyor. Kurumlar, halkın bilinçlendirilmesi ve yapı güvenliğinin artırılmasına yönelik adımları hızla atmak için harekete geçiyor.
Sonuç olarak, İstanbul’daki deprem sonrası çökme olayı, sadece bir bina kaybı değil, şehrin geleceği adına büyük bir uyarıdır. Mevcut yapıların güvenliğinin gözden geçirilmesi ve kentsel dönüşümün hızlanması, yapılacak en önemli önlemler arasında yer alıyor. Deprem gibi doğal afetler karşısında daha hazırlıklı olmak, şehirlerin sürdürülebilirliğini sağlamak adına kritik bir gereklilik haline geliyor.