İstanbul’un siyaset sahnesinde büyük bir gerginliğe neden olan DHKP-C operasyonu, özellikle yerel yöneticileri hedef alarak taraftarları arasında endişe yarattı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün koordinesinde gerçekleşen operasyon, terör örgütü DHKP-C ile bağlantılı olduğu iddia edilen kişi ve kurumlara yönelik yapıldı. Bu bağlamda, eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç hakkında çıkarılan gözaltı kararının altındaki nedenler ise merak konusu oldu.
DHKP-C, 1990’lı yıllardan itibaren Türkiye'de faaliyet gösteren, ideoloji olarak sol görüşe sahip bir terör örgütüdür. Özellikle ülke genelinde gerçekleştirdiği bir dizi saldırı ile gündeme gelmiş ve zamanla devlet otoriteleri tarafından en çok izlenen örgütler arasına girmiştir. Son dönemde, örgütün yeniden canlanma çabaları, devletin güvenlik güçlerine yönelik bir dizi önlem almasını zorunlu hale getirmiştir. Bu operasyonlar, hem ulusal güvenliği sağlamak hem de sivil toplumda oluşabilecek huzursuzlukların önüne geçmek için büyük önem taşımaktadır. Özellikle İstanbul gibi büyük bir metropolde, yerel yönetimlerdeki ihmal ya da hatalı yönetimlerin terör örgütleriyle bağlantılı olmaları, güvenlik güçlerini harekete geçirmiştir.
Şükrü Genç, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde 2009 yılından itibaren CHP’den belediye başkanlığı görevini yürütmüş, 2014 ve 2019 yıllarında tekrar bu göreve seçilmiştir. Genç’in döneminde, birçok sosyal proje ve altyapı çalışması gerçekleştirilmiş, ancak bu süreçte yerel yönetim ile ilgili bazı eleştiriler de gündeme gelmiştir. Örneğin, belediyenin bazı ihalelerinde usulsüzlük iddiaları ortaya atılmış ve bu konular, muhalefet tarafından sıkça dile getirilmiştir. Gözaltı kararının alınmasının arka planında, elde edilen bilgilerin, eski başkanın DHKP-C ile ilişkili olduğu yönündeki iddialarla şekillendiği iddia edilmektedir. Aynı zamanda, operasyonun amacı, kamu kurumları içindeki olası terör faaliyetlerinin ortaya çıkarılmasıdir.
İlgili güvenlik güçleri, bu operasyon çerçevesinde DHKP-C’nin İstanbul’daki varlığını da sorgulayarak, diğer yerel yöneticiler ve belediye çalışanları üzerinde de incelemeler gerçekleştirecek. Şükrü Genç’in gözaltına alınması, sadece bir kişi ile sınırlı kalmazken, genişletilmiş bir soruşturma sürecinin başlangıcı olarak algılanıyor. Ayrıca, operasyonun toplum üzerindeki etkisi ve siyasi yansımaları merakla takip edilmektedir. Kamuoyundaki tepkiler, operasyonun amacına ulaşabilmesi için nelere ihtiyaç duyulabileceği konusunda tartışmalar başlattı.
Gözaltına alınmanın ardından, Genç’in yaptığı açıklamalar merakla beklenmektedir. Özellikle siyasi geçmişi ve aldığı kararlar üzerinden şekillenen söylemleri, ilerleyen günlerde basında geniş yer bulacaktır. İstanbul’da böyle bir operasyonun yapılması, hem güvenlik güçlerinin, hem de yerel yönetimin nasıl etkileneceğine dair soruları gündeme getirmiştir.
Özetle, İstanbul'da gerçekleştirilen bu operasyon, hem terörle mücadele stratejilerinin bir parçası hem de yerel yönetimlerin denetimi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Şükrü Genç üzerine başlatılan süreç, diğer siyasi figürler arasındaki dengeleri de sarsacak gibi görünmektedir. Operasyonun detayları ve gelişmeleri, önümüzdeki günlerde kamuoyunda geniş bir yankı bulacaktır. Her şeyden önce, ülke genelinde yürütülen terörle mücadele çalışmaları ve bunların sonuçları, güvenlik açısından hayati bir öneme sahip olmaya devam edecek.