Her şey bir düğünle başladı. Midera köyünde düzenlenen bir etkinlikte, gelin ve damat mutluluk içinde dans ederken, ortalığı kaplayan kahkaha ve neşenin yerini bir anda dehşet aldı. Tarafların arasında süregelen bir husumet, bu özel günde baş gösterdi ve bazıları için yaşamla ölüm arasındaki sınır bir anda ortadan kalktı. Düğün alanındaki insanlar, büyük bir gürültüyle yere yığılmış kurşun seslerinin ardından nasıl yeğenlerinin, kardeşlerinin veya arkadaşlarının yanına koştuklarını hatırlamıyor. Kurşunları sıkan kişinin saniyelerle düşmanından kaçış anı ise kayıtlara geçti.
İlk başta alanda sadece mutluluk vardı. Gelin ve damat, arkadaşları ve aileleriyle birlikte keyifli anlar yaşıyordu. Ancak, onlarla birlikte gelen bazı konuklar yüzünden önceden anlaşmazlık içinde olan gruplar arasında çatışma patlak verdi. Kavga çıkmadan önce, ortamda bariz bir gerilim olduğunu söyleyen bazı davetliler, bu durumun sürpriz olmadığını ifade ettiler. Önceden planlı bir saldırı mı yoksa, anlık bir tepki mi olduğu henüz netleşmemiş olsa da, olayların gelişimi çok geçmeden herkesin gözleri önünde yaşandı. İlk kurşunlar atıldığında, sadece gabari satın almanın ve dans etmenin hayalini kuranlar, ani bir şok içerisinde kalıyorlardı.
Kurşunlar sıkılmaya başladıktan sonra düğün alanındaki herkes panik içinde kaçışa geçti. Herkesin aklı karıştı; kimin ne olduğunu anlamadan evlilik hayalleri bir anda kabusa döndü. Saldırgan gözden kaybolma konusunda oldukça deneyimliydi. Kurşunları sıkan kişi, olayın ardından sadece 10 saniye içerisinde düğün alanından uzaklaştı. Kimin, ne zaman vurulduğu ya da nerede kaçtığı hakkında net bilgiler izleyicilere aktarılmadı. Tanıkların ifadelerine göre, saldırganın kaçış anı karmaşık bir çatışmanın ortasında gerçekleşti. Bir tarafta sevinç içinde kutlama yapan davetliler, diğer tarafta ise canhıraş bir şekilde kaçmaya çalışan insanlar vardı. Olayın ardından, hem polis hem de jandarma ekipleri, bölgedeki tüm yolları kapattı ve bir kaçış noktası arayışına geçti. Düğün alanı, bir anda suç mahalline dönüşmüş oldu.
Araziye gelen güvenlik güçleri, olaya tanıklık edenlerden bilgi almak için çalışmalara başladılar. Olayın nedenine dair ipucu toplamak için, düğün alanındaki kameraların incelenmesi şart oldu. Düğün gününe katılan tanıkların ifadeleri, psikolojik bir baskı yaratırken, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda kaygılar oluştu. Kurbanların hayatlarıyla ilgili umutlar yaratan çağrılar, bu türden bir olayın tekrar yaşanmaması için alınacak tedbirlerin arttığını gözler önüne seriyor. Düğünlerden sonra, güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiği düşünceleri de bu olayla kesinleşmiş durumda. Yaşanan bu trajik olay, evliliklerin ve kutlamaların içindeki barış ortamını sarsarken, bir daha asla unutulmayacak izler bıraktı.
Sonuç olarak, Midera köyündeki bu kanlı düğün, sadece katılanlar için değil, tüm toplum için kritik bir ders niteliğinde oldu. İşlerle ilişkilerin kesilmesi ve barış ortamının sağlanmasına yönelik çalışmaların arttırılması gerekiyor. Zira, bu tür olaylar yalnızca bireylerin değil, ailelerin ve toplumun geleceğini de tehdit ediyor. Düğünler, hayatın en mutlu anlarından biri olarak görülmeli ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için herkes el birliğiyle çalışmalıdır.