Türkiye'nin bereketli topraklarında yaz mevsimi, tarım sezonunu doruğa çıkarırken, domates fiyatlarının tarlada 5 TL'ye düşmesi çiftçileri zor durumda bırakıyor. Özellikle 40 dereceye ulaşan sıcaklık, tarımsal iş gücünü ve ürün kalitesini olumsuz etkilerken, yerel pazarlarda da dengelerin altüst olmasına neden oluyor. Geçtiğimiz yıl, taze domates fiyatları hasat döneminin başlangıcında 10 TL'yi aşarak çiftçilerin yüzünü güldürmüştü. Ancak bu yıl, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık büyük bir sıkıntıyı beraberinde getiriyor.
Fiyatların düşmesinin başlıca sebebi, işlenmemiş domatesin yüksek miktarda piyasaya sürülmesi. Eylül ayında başlayan ciddi bir domates hasadı, ülkenin çeşitli bölgelerinde yoğun bir üretim gerçekleştirildi. Özellikle Akdeniz Bölgesi'nde kurulan seralarda çeşitli ağaçların yerini alarak verimli bir üretim sağlandı. Bununla birlikte çiftçilerin aşırı sıcaklık koşullarında tarım yapmak zorunda kalması, yaşanan iş gücü kaybını arttırdı. Gelişmiş sulama yöntemleri ve tarımsal yenilikler, üretim verimliliğini artırsa da, sıcaklıkların tarım işçileri üzerindeki etkileri göz ardı edilemez. Rüzgarsız ve bunaltıcı hava koşulları, özellikle sabah saatlerinde bile tarım işinde çalışan kişilerin sağlığını tehdit ediyor. Çiftçiler, sıcak havalarda gün içinde erken saatlerde işe başlarken, öğle saatlerinde çalışmayı durdurmak zorunda kalıyor.
Tarım işçileri, tarlada geçirdikleri süre boyunca ciddi zorluklarla yüzleşiyor. 40 derece sıcakta çalışmanın yanı sıra, yeterli su ve besin yokluğu, iş gücü verimliliğini azaltıyor. Çiftçiler bir yandan azalan gelirleriyle yaşarken, diğer yandan da seraların sıcaklık problemleri ve hastalıklara karşı savaşmak zorunda kalıyor. Ek olarak, artan iş gücü maliyetleri ve girdi fiyatlarındaki yükseliş, çiftçilerin kâr marjını daraltıyor. Tüm bu olumsuzluklar, çiftçilerin hayata tutunma çabalarını zorlaştırmakla kalmayıp, yerel pazarlardaki taze sebze fiyatlarının dengesizliğine de yol açıyor. Çiftçiler, tüketiciye en uygun fiyatı sunma çabası içerisinde, çoğu zaman kendi maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor.
Birçok çiftçi, domateslerin fiyatlarını düşürdükleri için kaygılı. 'Eğer fiyatlar böyle gitmeye devam ederse, başta domates olmak üzere tüm sebze ve meyve üretimimizi yeniden gözden geçirmek zorunda kalabiliriz' diyen yerel üreticiler, desteklemelerin artırılmasını bekliyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkisinin daha hissedilir hale geldiğini ifade eden uzmanlar, çiftçilerin gelecekte daha fazla iklim dostu uygulamalara yönelmesi gerektiğini belirtiyor. Ümit var eden gelişmeler arasında, sürdürülebilir tarım uygulamalarının desteklenmesinin yanı sıra, ağaçlandırma ve toprak iyileştirme gibi projelerin devreye alınması da ön plana çıkıyor.
Sonuç olarak, Türkiye'nin domates üretiminde yaşanan bu zorlu süreç, sadece çiftçilerin değil, aynı zamanda tüketicilerin de yaşamsal bir sorunu haline gelmektedir. Planlı ve sürdürülebilir bir tarım politikası izlenmediği takdirde, tarladan sofraya uzanan zincirin kırılganlığı daha da artacaktır. Gelecekte tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak adına atılacak her adım, yalnızca bugün için değil, yarınlarımız için bir garantör olacaktır.